Savaş tezkeresi değil barış istiyoruz

AÇIKLAMALAR
Tipografi
  • Daha Küçük Küçük Orta Büyük Daha Büyük
  • Varsayılan Helvetica Segoe Georgia Times

Bakanlar Kurulu, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne Suriye'ye ve Irak'a askeri "harekât ve müdahale" yetkisi veren tezkereyi TBMM Başkanlığı'na gönderdi.

Bu, hem Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hem de başka ülke askerlerinin Tükiye üzerinden hareket etmesine izin veren, bölge halklarının isteklerine, küresel barış talebini savunanların önerilerine tümüyle karşı ve savaşa davet çıkartan bir adımdır.

Bu adımdan derhal geri dönülmelidir.

Hükümetin yapması gereken, sınırsız bir savaş tezkeresi çıkartmak değil, bölgede barışa hizmet edecek politikaları uygulamaktır.

Hükümetin yapması gereken, Irak ve Suriye sınırlarında savaşmak değil, bu savaştan kaçan mültecilerin haklarını garanti altına almaktır.

Hükümetin yapması gereken, bölgeye, bölge halklarına tehditler savurmak değil, barış için kolları sıvamaktır.

İki yıla yaklaşan çözüm sürecinin toplumda estirdiği olumlu hava, savaş tezkeresiyle geriye itilmek isteniyor. Kürt halkının mücadele örgütü olan PKK, Bakanlar Kurulu tarafından hazırlanan tezkere metninde “PKK terör örgütü” olarak adlandırılmaktadır. Bu, çözüm sürecini terör sorununa indirgeyen, çözüm masasının diğer ucunda oturan Kürt hareketini dışarıda bırakan, marjinalleştirmeye, IŞİD’le eş tutmaya çalışan bir yaklaşımın ürünü.

Bu yaklaşım, çözüm sürecinin mantığıyla hiçbir şekilde uyuşmaz. Çözüm süreci, bir terör sorunu pazarlığı değil, Kürt halkının gasbedilen haklarının tanınması ve bu hakların her düzeyde garanti altına alınması sürecidir. Kürt halkının temsilcilerinin terörist olmakla suçlanması, önüne gelen tüm farklı kimliklere saldıran IŞİD’le bir tutulması kabul edilemez.

Biz, tezkerenin geri çekilmesini, Türkiye’nin ucu bucağı belli olmayan bir savaş bataklığına yuvarlanmamasını, Kobanê’de direnen Kürt halkının sınır geçişlerinin engellenmemesini, içeride çözüm sürecinde Kürt halkının taleplerini karşılayacak adımların hızla atılmasını, anadilde eğitimden Abdullah Öcalan’ın koşullarının rahatlatılmasına kadar bir dizi talebin hemen hayata geçirilmesini yaşamsal önemde görüyoruz.

Bunlara rağmen, eğer meclisten tezkere geçerse, evet oyu veren milletvekillerinin askeri üniformalarını giyip sınır kapılarında nöbet tutması gerektiğini düşünüyoruz.

DSİP Merkez Komitesi

01/10/2014

SON SAYI