Gezi’den Soma’ya: Kazanana kadar mücadeleye devam!

AÇIKLAMALAR
Tipografi
  • Daha Küçük Küçük Orta Büyük Daha Büyük
  • Varsayılan Helvetica Segoe Georgia Times

Gezi Parkı direnişinin üzerinden bir yıl geçti. AKP hükümeti, kendisini yenilgiye uğratan sosyal patlamanın başlattığı krizle debelenirken, Türkiye tarihinin en kitlesel ve yaygın protesto hareketini yaratan nedenlere her geçen gün yenileri ekleniyor.

AVM ya da kışla yaptırmadık, Gezi'nin park olarak kalmasını sağladık. Hükümet bu kazanımların üzerini örtmek için parkı, tüm İstanbullulara ait olan Taksim Meydanı'nı hâlâ halka kapatıyor. Taksim yasağı son bulmalıdır. Gezi Parkı, ağaçları koruyanlara açılmalı ve normalleşmelidir.

Aradan geçen bir yıl, küresel direniş ve ayaklanmaların bir parçası olarak gelişen Gezi Parkı direnişinin ne kadar haklı olduğunu kanıtlarken, mücadelenin parkta bitmediğini ve hayatın her alanına yayıldığını da gösterdi. Gezi başlangıçtı ve Soma'dan sonra bu kavga durdurulmaz hâle geldi.

AKP'ye oy veren işçiler ve yoksul kardeşlerimiz,

Gezi Parkı için mücadele edenleri sizlere düşman etmek isteyen hükümetin gerçek yüzü Soma katliamında açığa çıkmıştır. Her görüşten, inançtan, dilden emekçiler olarak ortak taleplerimiz insanca bir yaşam. Barış ve özgürlük taleplerini yerine getirmeyen hükümet, patronların her değini yapıyor.

AKP hükümeti ezilenin değil, zalimlerin hükümetidir.

Başörtülü kadınları taciz edenler, dindarları aşağılayanlar, sizleri sürü olarak görenler bizden değildir. 1 yıl önce direniş sırasında olduğu gibi bugün de ulusalcılar ve ülkücülerle özgürlük isteyenler arasında hiçbir ortaklık yoktur.

Gezi direnişini var eden AKM binasına asılan bayrakların sahipleri değil, özgürlük isteyen gençlerdir. Özgürlük isteyen gençler ile işçiler birleşirse, kardeş Kürt halkının uzattığı barış elini sımsıkı tutarlarsa, hepimiz kazanabiliriz.

Gezi Parkı direnişini yaratan özgürlükçü gençler,

Bugün bazıları, sizlerin verdiği muazzam mücadele üzerinden kendi efsanelerini yazıyor, sanki direnişi kendileri örgütlemişler gibi sizlerin iradesini hiçe sayan çağrılar yapıyor. Devlete avantaj sağlayan yanlış mücadele yöntemlerinin Gezi'nin adıyla uygulanmasına sizin kadar tepkiliyiz.

Kendilerini muhalif olarak gören parti ve örgütlerin, sizleri hiç mi hiç temsil etmediğini biliyoruz.

Yeni mücadeleci kuşak kendi siyasi örgütlenmesini yaratmadıkça, yüzde 50 siyasetini tüm taraflarıyla reddeden kitlesel bir antikapitalist partide örgütlenmedikçe, geçmiş kuşakların kâbusunu hep birlikte yaşamaya devam edeceğiz.

Gelin buna hep birlikte son verelim. Gezi direnişiyle bozduğumuz oyunu bitirmek için harekete geçelim. DSİP, bütün özgürlükçü ve antikapitalist güçlerle birlikte mücadele etmeye ve örgütlenmeye hazırdır.

31 Mayıs-1 Haziran bizim için bir anma tarihi ya da nostalji konusu değil, mücadele günüdür.

Devletin katlettiği gençlerin anıları özgürlük mücadelemizde yaşıyor.

Ne AKP neoliberalizmi ne CHP ulusalcılığı!

Ne hırsızlar ne ırkçılar!

Polis terörüne son!

Eşitlik ve tüm ezilenlere özgürlük istiyoruz!

Erdoğan'ı yeneceğiz!

DSİP Merkez Komitesi

31 Mayıs 2014

SON SAYI