Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk, her yer çete!

AÇIKLAMALAR
Tipografi
  • Daha Küçük Küçük Orta Büyük Daha Büyük
  • Varsayılan Helvetica Segoe Georgia Times

Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk, her yer çete!

Erken genel seçim!

Barış ve demokrasi için mücadele!

Gelişmeler ne "siyasete karşı darbe", ne "meşru hükümete karşı gizli kapaklı yargı çetesi", ne de "çözüm sürecini baltalamak isteyenlerin teyakkuza geçmesi" olarak açıklanabilir.

AKP hükümetinin kalkınmacılıkta sınır tanımayan enerji, ulaşım, çevre ve inşaat projelerini tüm denetim mekanizmalarını by-pass ederek uyguladığı ve AKP'nin önde gelenlerinin boğazlarına kadar rüşvet ve yolsuzluk batağına saplandığı açık.

Sadece hükümet, ihale baronları, bankacılar değil, aynı zamanda ellerindeki dosyaları aylardır tutan ve bir şantaj enstrümanı gibi devreye sokarak devasa rüşvet ve yolsuzluk sürecini tartışmalı hale getirenler de suçludur.

Ezilenler, yoksullar, emekçiler büyük yolsuzlukları, devlet içinde dönen dolapları egemen güçler arasında keskin çatlaklar oluşmadan öğrenemez. Dün, Özden Örnek'in yazdığı günlüğün nasıl ele geçirildiği değil, darbe planlarının doğru olup olmadığı önemliydi. Bugün de yolsuzluk belgelerinin nasıl elde edildiği değil, yolsuzluk yapılıp yapılmadığı önemlidir.

Gelişmeleri siyasete darbe olarak tanımlamak yolsuzluk yapan ve rüşvet alanları suçsuz göstermektir. Karşı karşıya olduğumuz şey, büyük bir rüşvet bataklığıdır. Asgari ücrete 20 küsür TL zam yapmayı düşünenler milyonlarca doları gizlice yastık altına atmış durumdalar.

Hükümet temsilcilerinin yolsuzluğu örtmek için komplo teorilerine sığınmasının doğal sonucu, darbecilere de geçmişte komplo kurulduğu yönündeki yalanların yaygınlaşmasıdır. Yolsuzluğu aklamak için Ergenekoncuları ve Balyozcuları aklamaya çalışıyorlar. Öte yandan, hükümetin ulusalcı düşmanları en utanmaz koalisyonları kurmaktan söz edebiliyor. Hükümeti aklamaya çalışanlarla, "Ne olursa olsun AKP yıkılsın" diye düşünen ve CHP-MHP-Gülen ittifakıyla yerel seçimlerden zaferle çıkmanın hayalini kuranlar kırana kırana tartışıyor.

İşçilerin ve yoksulların ne güç ve sermaye olanakları kısıtlanacağı için beddualar eden Gülen ve çevresinden, ne boğazına kadar yolsuzluğa ve rüşvete bulaşan hükümet partisinden, ne de hükümeti devirmek için Gülen ve çevresini de kapsayan ulusalcı-milliyetçi seçim ittifakından bir çıkarı var.

Yolsuzluk bataklığına saplanmış olanlardan hesap sorulması için verilecek mücadele, 2013 yılının en olumlu gelişmesi olan çözüm sürecini sekteye uğratmaz. Yolsuzluğa karşı çıkarken aynı anda çözüm sürecini savunmak, "Savaşa, rüşvete değil, emekçiye bütçe" talebini dile getirmek mümkün ve gereklidir.

Bugün siyaseti de çözüm sürecini de korumanın yolu demokrasiden ve şeffalıktan geçer. Tüm gizli belgelerin, ihalelerin, anlaşmaların halka açıklanmasından geçer. Yolsuzluğa bulaşan tüm siyasîlerin, bürokratların açıklanması, açığa alınması ve hesap vermesinden geçer. Ekolojik dengeyi tahrip eden tüm projelerin sona erdirilmesinden geçer. KCK'li tutukluların, tutuklu BDP'li vekillerin derhal serbest bırakılmasından geçer. Abdullah Öcalan'ın çözüm sürecine daha rahat müdahale etmesinin koşullarının yaratılmasından geçer.

Bu nedenle seçim barajı hızla düzenlenmeli ve erken genel seçimler ilan edilmelidir. Siyaseti, özgürlüklerimizi, kentlerimizi, çevremizi, haklarımızı korumanın yolu, tüm mağdur, dışlanan, hakları gasp edilenlerin, işçilerin ve emekçilerin, kentine, bedenine, anadiline, başörtüsüne sahip çıkanların birlikte mücadelesi, birlikte seçim kampanyası örgütlemesidir!

DSİP Eş Genel Başkanları

Meltem Oral-Şenol Karakaş

31.12.2013

SON SAYI