Yunan sosyalistler: Altın Şafak'a yönelik operasyon derinleştirilsin!

DÜNYA
Tipografi
  • Daha Küçük Küçük Orta Büyük Daha Büyük
  • Varsayılan Helvetica Segoe Georgia Times

Yunanistan'da neonazi partisi Altın Şafak'ın liderlerine yönelik operasyonlardan sonra, DSİP'in kardeş örgütü Sosyalist İşçi Partisi (SEK) Merkez Komitesi bir açıklama yaptı.

"Mihaloliakos'un tutuklanması, kanlı Neo-Nazi mekanizmasının ve onun koruyucularının dağıtılması için sadece bir başlangıç!" başlıklı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

1. Mihaloliakos, Kasidiaris ve Altın Şafak'ın diğer liderlerinin tutuklanması, Pavloz Fyssas'ın öldürülmesinin ardından sokaklara dökülen muhteşem anti-faşist hareket için bir zaferdir. Bu hareket, nihayet, Neo-Nazi katillerin provokatif dokunulmazlığını kırdı ve bu katilleri koruyanlar, zalimler olarak görülmeye zorlandılar. Bu gelişmeyi kutluyoruz ve şimdi sonraki adımları örgütlüyoruz.

2. İlk talebimiz, Neo-Nazi mekanizmasının dağıtılması yönünde atılan bu ilk adımın, bu katil aparatın derinliklerine doğru genişletilmesidir. Katiller ve onların fikir babaları, sadece 34 kişiden ibaret değil. Her mahallede, Altın Şafak'ın ofislerinin faaliyet gösterdiği her yerde, bu çemberin sonuna kadar dağıtılmasını istiyoruz. Bu anti-faşist temizlik, faşistlere cömert desteğini sunan Yunanistan polisini, görevlerini ihmal eden savcıları ve bu katil çetelere faaliyet gösterecek araçları sağlayan mali destekçilerini de kapsamalıdır.

3. Aynı zamanda, yardımlarını cömertçe sunan ve Neo-Nazi bağlantıların devlet mekanizmaları yoluyla yayılmasından sorumlu olan üst düzey devlet görevlilerinin de istifa etmesini talep ediyoruz. Altın Şafak'ın üyesi olan ve 2005'te Pakistanlıların kaçırılması skandalına karışan kuzenini, Ulusal İstihbarat Servisi'nde şu anda bulunduğu pozisyona getiren Samaras değil de kimdi? Polisin başındaki kişi Dendias değil de kim? PASOK–Yeni Demokrasi Koalisyonu, "anayasal spektrum"un liderliğini temsil ettiğini iddia etmek yerine istifa etmelidir. Bunu sadece Neo-Nazileri doğrudan koruduğu için değil, aynı zamanda, Memorandum boyunca yoksulluğun yaygınlaşmasına neden oldukları ve ırkçılık kartını oynadıkları için yapmalıdırlar. Okulları ve hastaneleri kapatan ve konsantrasyon kamplarını açan hükümettir. İstifa etmesinin zamanı gelmiştir.

4. Sol, Memorandum boyunca gerçekleşen işçi direnişleri, işten çıkarmalar, işyerlerinin kapanması ve özelleştirmeler ile anti-faşist mücadele arasında bağlantı kurarak, bu mücadelelerin en önünde yer almak zorundadır. Krizleri, yoksulluğu, ırkçılığı ve Neo-Nazileri üreten bu sistemi, yerel kapitalistlerle birlikte yöneten IMF-AB–Avrupa Merkez Bankası üçlüsüne karşı güçlü bir işçi hareketi inşa etmelidir. Grevler ve anti-faşist gösteriler, binlerce aktivistin böyle bir harekete doğru yöneldiğini gösterdi. ANTARSYA'nın, hem grev cephesinde hem de anti-faşist ayaklanmadaki öncü rolünü memnuniyetle karşılıyoruz ve herkesi anti-faşist hareketin bu noktaya ulaşmasını sağlayan KEERFA'nın (Irkçılığa ve Faşist Tehdite Karşı Hareket) toplantısına katılmaya çağırıyoruz. 5-6 Ekim'de gerçekleşecek Ulusal Meclis ve Uluslararası Anti-Faşist Toplantı, zafere giden yolun inşasında önemli bir dönüm noktası olacaktır.

Atina, 28 Eylül 2013, Sosyalist İşçi Partisi (SEK) Merkez Komitesi

SON SAYI