Eskişehir saldırısının ardından... Faşist katliam girişimlerini durduralım

AÇIKLAMALAR
Tipografi
  • Daha Küçük Küçük Orta Büyük Daha Büyük
  • Varsayılan Helvetica Segoe Georgia Times

Eskişehir’de kendisini “nasyonal sosyalist” olarak tanımlayan, Nazi sembolleri giyen 18 yaşında bir kişi sokakta beş kişiyi bıçakladı. Bıçaklananlardan ikisinin hayati tehlikesi bulunuyor. Saldırgan internette saldırıdan önce yazdığı metinlerde ilk hedefinin TKP olduğunu söyledi, Suriyelilere, Kürtlere, feministlere, LGBTİ’lere nefret kustu. Onun idolü Anders Behring Breivik, Brenton Tarrant, Stephen Paddock ve Timothy McVeigh gibi kitle katliamcılarıydı. Onlar gibi onlarca kişiyi öldürememiş olmasının sebebi, bunu istememesi değil sadece silaha erişememiş olması.

Saldırganın ruhsal sorunları, gençliği, oynadığı bilgisayar oyunları ön plana çıkarılarak saldırının siyasi niteliği görünmez kılınmaya çalışılıyor. Faşist ve ırkçı saldırılarda her zaman bu saldırıların bireyselleştirildiğini, arkasındaki ırkçı motivasyonların silinmeye çalışıldığını biliyoruz. Eskişehir saldırısının ardından Adalet Bakanı’nın yaptığı açıklamada da saldırganın motivasyonuna değinilmedi.

Oysa biliyoruz ki bu saldırılar yıllardır Türkiye’de yaratılan ırkçı atmosferin bir sonucudur. Kürtçe şarkılarla halay çekenlerin gözaltına alınması, Suriyelilerin defalarca saldırıya uğraması, evlerine ve dükkanlarına saldırılması, İzmir ve Zonguldak’ta Suriyelilerin yakılarak öldürülmesi ırkçılara cesaret veriyor. Suriyeli mültecileri sürekli sınır dışı edilmekle tehdit eden, onları bir yandan AB karşısında koz olarak kullanırken diğer yandan güvencesiz çalışma koşullarına mahkûm eden AKP de, “Kendi ilimden sığıntıların yüzde 90’ını defettim” diyen Tanju Özcan’ı hala partide tutan CHP de, Alman Nazi Partisi’nin Türkiye’deki karşılığı olan MHP de, ondan kopan İyi Parti ve Zafer Partisi de dönüp dolaşıp ırkçı argümanlara alan açıyor. 

Irkçılığın, kurt işaretinin, kafa tokuşturmanın, Nazi selamının normalleştirilmesi, Hitler’den Nihal Atsız’a faşist figürlerin meşrulaştırılması her zaman daha şiddet yanlısı, daha radikal düşüncelerin önünü açar. Ana akım medyada Suriyeli mülteci düşmanlığı yapanlar, internette ırkçı argümanların yayılmasının önünü açanlar, Kürtlere, Araplara ve tüm azınlıklara yönelik saldırıları doğallaştırıp normalleştirenler Eskişehir saldırısının gerçekleştiği ortamı hazırlayanlardır. 

Türkiye’de ilk kez görülen böylesi bir saldırının bir daha yaşanmamasının yolu, ırkçı fikirler bataklığını kurutmak, neo-nazilerin zayıf gördükleri herkese yönelik şiddet tehdidine birleşik bir yanıt vermektir. Okullarda, mahallelerde, işyerlerinde, sokaklarda ve internette ırkçı fikirlerin, Nazi özentilerinin karşısına dikilelim. Bir yandan onların yalanlarını teşhir ederken diğer yandan saldırılarına hep birlikte karşı koyalım.

Irkçılığa geçit yok!

Faşizme karşı omuz omuza!

13.08.2024

SON SAYI