Şirketlerin değil halkların, savaşın değil barışın kentini kurmak için...

AÇIKLAMALAR
Tipografi
  • Daha Küçük Küçük Orta Büyük Daha Büyük
  • Varsayılan Helvetica Segoe Georgia Times

İstanbul, rant savaşlarının merkezi hâline geldi. Yoksulları kent merkezlerinden çıkartıp, kentin çeperlerindeki TOKİ'lere mahkûm ettiler. Kendileri ise milyonlarca doları evlerindeki ayakkabı kutularına istiflediler. Asgari ücretle çalışan insanları yerinden edenlerin, salt rüşvet olarak akla hayale sığmayacak paralarla oynadıklarını öğrendik. Rüşvetin ve yolsuzluğun üzerini kapamak isteyen AKP hükümeti, çözümü komplo teorilerine sığınmakta buldu. Daha kısa bir süre önce darbe girişiminde bulunanları, Ergenekon'u, Balyoz'u aklama çabasına girişti. Tayyip Erdoğan'a göre her özgürlük isteğinin ardında bir paralel devlet, bir lobi yatıyor!

Yetti artık!

Lobi masallarına da, paralel devlet teranelerine de karnımız tok. Yolsuzluğun da, darbecileri aklama girişiminin de farkındayız. Üçüncü köprünün getireceği doğa yıkımının, çarpık kentsel dönüşümün, şehri halkların değil şirketlerin kılmak isteyen politikaların da farkındayız.

Biz, yeşil alanları olan, meydanlarında gösteri yapmanın yasak olmadığı, kararların bir kişinin veya bir partinin dayatmalarıyla değil halkın demokratik katılımıyla alındığı bir kentte yaşamak istiyoruz.

AKP'ye alternatif olarak sunulan Mustafa Sarıgül'ün de farklı olmadığını biliyoruz. "Oyları bölmeyin" diye karşımıza dikilenlerin derdi, politikaları değiştirmek değil, kendi adamını seçtirmek. Onlar, Ankara'da bir faşisti, İstanbul'da bir hırsızı alternatif diye önümüze sürmeye çalışıyorlar.

AKP ne kadar müteahhitse, Sarıgül de o kadar müteahhit! AKP ne kadar yolsuzsa, Sarıgül de o kadar yolsuz! AKP ne kadar rantçıysa, CHP de o kadar rantçı! İkisi de zenginden yana!

Neoliberalizme de, kemalizme de karnımız tok!

Savaşın değil barışın hâkim olduğu bir kentte yaşamak istiyoruz. Kürt sorununun çözümü konusunda adım atmaktan kaçınan, Roboski'de katledilen 34 kişinin hesabını hâlâ vermeyen AKP'nin ve barış sürecine bütünüyle karşı çıkan CHP'nin karşısına halkların eşitliğinden yana gerçek bir sol alternatifle çıkmak gerekiyor.

Halkların Demokratik Partisi, böyle bir alternatifi oluşturmaya aday. HDP, kadınların, işçilerin, Kürtlerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Rumların, LGBTİ'lerin, yoksulların, Alevi veya Sünni, dindar veya laik tüm ezilenlerin alternatifi. HDP, kenti yukarıdan değil aşağıdan yönetmeyi savunuyor. Hem Gezi Parkı'na hem barışa sahip çıkanların adresi HDP.

DSİP olarak bu seçimlerde İstanbul'da ve geri kalan tüm illerde HDP adaylarını, Kürdistan'da ise BDP adaylarını destekliyoruz. Ancak politikayı sadece oy vermekten ibaret görmüyoruz. Neoliberalizmi de, kemalizmi de, AKP'yi de CHP'yi de aşan yeni bir alternatifi beraber kurmak istiyoruz.

Sandıkta da sokakta da bu alternatifi inşa edelim!

SON SAYI