Dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik anayasa değişikliği maddelerinin tümü üzerinden yapılan oylamada 376 kabul oyu çıktı. HDP’li vekillere yönelik bir şantaj olarak ele alınan dokunulmazlıklar meselesinde, AKP,CHP ve MHP milletvekilleri dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde oy verdiler.
Bir kez daha açığa çıktı ki, sorun Kürt sorunu olunca, partilerin isimlerinde harflerin farklı olmasının bir önemi kalmıyor. Sorun Kürt halkına baskı uygulamak olunca, AKP,CHP ve MHP, tek bir partiye dönüşüyor.
Bu, devletin kararıdır!
Dokunulmazlıkların kaldırılması yönündeki basınç, devletin bütün kanatlarıyla karar verdiği bir politik eğilimdir. Suriye’de gelişen Kürt özerk bölgeleri, devletin hem çözüm sürecini rafa kaldırmasına hem de yerli ve milli yeni bir politik saflaşmayı tayin etmesine neden oldu.
Bu, bir savaş saflaşması.
Bu, militarist bir saflaşma.
Bu, Kürtleri düşman ilan eden bir saflaşma.
Bu, devletin değişen Suriye politikasının ürünü olan, bu politikayı meşrulaştıran bir saflaşma.
Erdoğan, bu politikanın savunucusu, taşıyıcısı ve devletin tüm kanatları adına bu politikanın sözcüsüdür.
Kürt halkının vekillerinin tasfiye edilmesi, Erdoğan’ın sözcülüğünü yaptığı devlet politikasıdır.
Utanmazlar
AKP milletvekilleri, içinde yuvarlandıkları bataklıkta daha da derinlere saplandılar. Ne rüşvetle ne yolsuzlukla ne hırsızlıkla hesaplaşırken, barış isteyen HDP’li vekillere hem fiziksel şiddet uygulayarak hem de meclisin ve vekillerin iradesini Erdoğan’ın doğrudan direktifleriyle çiğneyerek, TBMM tarihinin en zavallı, en utanmaz vekilleri arasında ilk sıraya yerleştiler.
İhale peşinde koşan, yalakalık yarışmasında kan ter içinde kalan, ırkçılıkta, milliyetçilikte ve kadın düşmanlığında en önde olan, özgürlüklere, kardeşliğe kasteden her tutumu destekleyen, Erdoğan’ın başkanlığında kendi maddi çıkarlarının garanti altına alınacağını gören; Cizre’de, Sur’da, Kürt illerinde, Ankara’da sivillerin, Kürtlerin, polislerin, askerlerin, yaklaşık 7 bin kişinin öldüğü çatışmalara son vermek yerine, mecliste pişkin pişkin ırkçılık yapan AKP’li vekiller, vekil değil emir eri olduklarını kanıtladılar.
CHP devletin partisidir
Gezi direnişinden beri CHP’ye umut bağlayan, CHP’nin "ha değişti ha değişecek" olduğunu ilan eden, umudu CHP’de gören, bu nedenle CHP’nin faşist parti MHP'yle ittifakını görmezden gelen, bas geç politikalarına onay veren tüm "sol" kesimlerin artık farklı bir politika izlemesi gerekiyor. Sorun Kürt halkının özgürlüğü olduğunda, CHP, Kürt düşmanı bir devlet partisidir. Bunu defalarca kanıtlamıştır. CHP bu devletin kurucusu, derin devletin savunucusu, Kürtlere karşı yürütülen savaşın savunucusu, katliamlarla dolu devlet geleneğinin tüm tarihinin sorumlusu olan bir partidir.
Bu parti içinde yer alıp da HDP’li vekillere dokunulmasına karşı çıkanlar, CHP’den istifa etmeli, bu devlet partisinden kopmalı, CHP hakkında illüzyonlar yaratılmasına son vermelidirler.
Barıştan umudumuzu kesmeyeceğiz!
Kürt halkının vekillerine ilk kez dokunulmuyor. Leyla Zanaları hepimiz çok iyi hatırlıyoruz. Hafızalarımızda Orhan Doğan’a yapılanlar bugün yapılmış gibi canlı. O gün Leyla Zanalara dokunanlar, siyaset sahnesinden silindi. Leyla Zanalar, Orhan Doğan’ın arkadaşları, öğrencileri bugün meclisin en umut veren, en moralli, en onurlu milletvekilleri.
HDP’li vekillere dokunmayı aklının ucundan geçirenler, aklınızı başınıza alın! Kürt sorunu savaş politikalarıyla çözülemez.
Kürt sorunu, Kürt halkının vekillerine dokunularak çözülemez.
Kürt sorunu, ırkçı, yerli-milli Kürt düşmanı politikalarla çözülemez.
Dokunulmazlıklarla ilgili değişiklik meclisten geçmiş olabilir. Henüz son söz söylenmedi. Yasal süreç hâlâ sona ermedi. HDP’li vekiller yasal süreci sonuna kadar zorlayacağını ilan etti.
Dokunacaksanız, ihale peşinde koşan, hırsızlık yapan, yolsuzluk yapan, rüşvet alan vekillere dokunun. Sadece ve sadece barışı savunan vekillerden elinizi çekin.
Kürt sorunu, yerli-milli politikalarla, savaş politikalarıyla çözülemez. HDP’ye oy veren milyonlarca insanın iradesi, durduğu yerde, başı dimdik duruyor. HDP’li vekillere dokunmak, sadece öfkemizi artırır. Barış için atılan, atılmak istenen adımları zora sokar.
Barış için, vekillere dokunmayın. Milyonlarca insanın siyasetten umudunu kesmesine neden olmayın!
Savaş politikasına son verin!
Bizler, barıştan umudumuzu kesmeyeceğiz.
Tüm yasal süreçleri sonuna kadar zorlayacak vekillerimizin yanındayız.
Çünkü barışın, eşit koşullarda kardeşçe bir arada yaşamın yanındayız.
Kürt halkına, barış umuduna ve kararlılığına geri adım attıramazsınız.
DSİP Merkez Komitesi
20.05.2016
