Suriye'de rejime bağlı bir askeri polisin sızdırdığı fotoğraflarda, işkence yapılarak katledilen muhalifler görülüyor.
Bu fotoğraflar ilk kez görülmüyor, yeni veya gizli değil.
15 Mart 2011'de, Arap Baharı'nın bir parçası olarak Suriye halkı da kendi diktatörüne karşı ayaklandığından beri, her gün sosyal medyada bunlara benzer yüzlerce fotoğraf, video yayınlanıyor.
Esad'ın katilleri, havadan, karadan şehirleri bombalıyor. Devrime katılanları en vahşi yöntemlerle öldürüyor. Duvarlara yazdıkları "Ya Esad kalır ya da Suriye'yi yakarız" sloganını hayata geçirerek bütün bir ülkeyi harabeye çevirdiler.
Özgürlük ve haysiyetleri için ayaklanan Suriyelileri ezmeye çalışan Esad'ı "uluslararası toplum" destekliyor. Küresel ve bölgesel müttefikleri, Rusya, Çin, İran ve Hizbullah, katil diktatörün arkasında duruyor. Geçen yazın sonunda Guta'da gerçekleştirdiği kimyasal katliamdan sonra, ABD de Esad'ın "her türlü övgüyü hak ettiğini" söyledi.
Varil bombalarıyla, kimyasal silahlarla, açlıkla, kıtlıkla, salgın hastalıklarla boğuşan Suriye halkı pes etmiyor. Toplam nüfusun yarısı evinden olmasına, milyonlarca kişi komşu ülkelere kaçmasına, on binlerce kişi katledilmesine rağmen, "Aşağılanmaktansa ölürüz" diyorlar.
Tüm Ortadoğu halkları gibi kendi diktatörüne karşı ayaklanmaya girişen, hayatlarının kaderini ellerine almak için mücadele eden Suriye halkı yalnız değil.
İşkencelere, bombardımanlara, katliamlara karşı direnen Suriyelileri selamlıyoruz!
25 Ocak Cumartesi günü saat 15:00'te İstanbul'da Suriye Konsolosluğu önünde Esad rejiminin katliamlarını ve işkencelerini protesto etmek için yapılacak eyleme katılacağız.
Baas diktatörlüğü yıkılacak! Yaşasın Özgür Suriye!
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi
