Geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirdiğimiz ve iki gün süren Kadın Konferansı'nda cinsiyetçiliğe karşı mücadele konusunda hem geçmiş deneyimler hatırlandı hem de yeni bakış açıları ele alındı.
Cumartesi günü "Kapitalizm ve cinsiyetçilik" başlıklı ilk oturumun konuğu, İngiltere'deki Sosyalist İşçi Partisi'nden (SWP) Judith Orr'du. Kadınların artı değer üretmeye devam etmesi, kadınların çocuk, hasta ve yaşlı bakmaya devam etmesi, düşük ücrete esnek saatli çalışmaya razı olmaları, egemen sınıfın dayatmasıdır. Orr, toplumsal cinsiyet rollerinin sistem tarafından daha çocukken işlenmeye başladığını vurguladı. Toplantıda yapılan önemli bir vurgu da cinsiyetçi fikirlerin, kadınların ezilmesinin göstergesi olduğu ancak sebebi olmadığı görüşüydü.
Judith Orr konuşmasında mücadele çağrısı da yaptı:
"Kadınların bugün hiç olmadığı kadar toplumu değiştirme gücü var. Çünkü kadınlar hiç olmadığı kadar işçi sınıfının içindeler. 'Dünyayı başkası kurtarsın' demeyip kendimiz kurtarabiliriz. Kadınların kaderi, işçi sınıfının kaderi ile göbekten bağlıdır. Örneğin Mısır Devrimi sırasında en ön sırada kadınlar vardı. Mübarek'in çeteleri önce kadınlara saldırdı. Karşı devrimin 'sokakta olmanız islama uygun değil' dayatmasına rağmen kadınlar artık buna inanmıyor, yine sokağa çıkıyor. Gözümüz hep daha büyük mücadelelerde olmalıdır."
Konferansın ikinci toplantısında "Hayır hayır demektir", "Özel olan politiktir", "Kadının beyanı esastır", pozitif ayrımcılık ve kota konuları tartışıldı.
Üçüncü toplantıda CinsoMedya adlı internet blogunun editörlerinin sunumu ile medyadaki cinsiyetçiliği ifşa etmenin önemi, pazar gününün ilk oturumunda ise DSİP MK üyesi Yıldız Önen ve yine Judith Orr ile islamofobi ve cinsiyetçilik ele alındı.
Orr, Türkiye dışında islamofobi ile ırkçılık arasındaki ilişkiyi anlatırken, Yıldız Önen, çoğunluğu Müslümanlardan oluşan Türkiye'de islamofobiyi tartıştı.
Konferansın son toplantısında ise HDP'den Seyhan Alma ve DSİP Eş Başkanı Meltem Oral, "Cinsiyetçilikle nasıl mücadele edebiliriz?" sorusuna yanıt aradılar.
Konferans boyunca cinsiyetçiliğe karşı mücadele konusunda hem geçmiş deneyimler hatırlandı hem de yeni bakış açıları ele alındı.
