Devrimci Sosyalist İşçi Partisi'nin (DSİP) yıllık olağan konferansı, farklı şehirlerden üyelerin katılımıyla 12 Ocak'ta İstanbul'da toplandı.
Konferans, otoriter eğilimlere, krizin faturasının işçi sınıfına ödetilmesine, ırkçılığa, kadınların gördüğü şiddet ve baskıya ve iklim değişimine karşı mücadele vurgularına güçlü bir şekilde sahip çıktı.
DSİP aktivistleri, Türkiye'deki yerli-milli ittifakın ve "devletin beka kaygısı" etrafında şekillendirilen politikaların dünyadaki otoriterleşme eğilimlerinden bağımsız ele alınamayacağını vurgulayarak, geniş işçi kesimleri arasında tabanda başlayan huzursuzluğa dikkat çektiler.
DSİP Konferansı, yerel seçimlerde AKP-MHP ittifakının karşısına alternatifin sağcı CHP-İyi Parti ittifakı olamayacağını saptayarak, "seçimlere matematik hesabı olarak değil mücadelenin olanaklarını oluşturmaya çalışan politik bir perspektiften" bakmayı karar altına aldı.
Konferansın sonuç bildirgesinde, "Devrimci sosyalistler, 31 Mart yerel seçimlerinde Batı’da özgürlükçü politikaları savunan, milliyetçiliğe ve ırkçılığa karşı çıkan, krizin faturasını ödemek istemeyen her görüşten işçinin ortak taleplerini savunan adaylara oy verecektir" ifadeleri yer aldı.
Bildirgede ayrıca şunlar belirtildi:
"Yerli-milli ittifak, tepede oy ve koltuk hesaplarıyla değil, aşağıdan gelişen siyasi mücadelelerle geriletilebilir. Göçmenlerle dayanışan, doğanın yıkımına direnen, kadınların özgürlüğü için yürütülen mücadeleleri, işçi sınıfının insanca yaşam talepleri ve mücadelesi ile birleştirmeliyiz. İşçi sınıfının birliğini sağlamak için barışı savunuyoruz. Kutuplaşmaya taviz vermeden, işçi sınıfını birleştiren bir antikapitalist devrimci alternatif inşa edilmediği sürece, kazanımlar kalıcı hale gelemez. Sandığa değil mücadeleye bakılmalıdır."
Örgütsel raporların verildiği konferansta, önümüzdeki dönemde göçmenlerle dayanışmanın büyütülmesi konusunda tüm güçlerin seferber edilmesi gerektiğine de vurgu yapıldı.
