30 Mart 2014 yerel seçimleri, AKP neoliberalizmine ve CHP ulusalcılığına karşı özgürlükçü sol alternatifin inşası için önemli bir dönüm noktası olacak.
HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylığını açıklaması tam da bu yüzden çok önemli.
Sırrı Süreyya Önder'in "derelere, ağaçlara, parklara, şehirlere, Kürtlere, Ermenilere, Alevilere, Süryanilere, başörtülü-başı açık tüm kadınlara, LGBT bireylere, işçilere, gençlere özgürlük!" diyebilen tek seçim kampanyasını yapmaya uygun bir aday olduğu çok açık.
Böyle bir kampanya
- Devletin ezdiği bütün halkların varlıklarının ve haklarının eşitlik temelinde tanınmasının, siyasal demokrasinin sınırlarının genişlemesinde belirleyici olduğunu düşünenleri,
- Kürt halkının, gasp edilen haklarının tanınması için verilen mücadele yalnız bırakılmaması gerektiğini savunanları,
- 1915 yılında gerçekleşen Ermeni Soykırımı'nın Türkiye Cumhuriyeti devletinin, toplumsal örgütlenmesinin ve sermayesinin şekillenmesinde belirleyici olan kanlı bir süreç olduğunda anlaşanları,
- Alevilere karşı ayrımcılığın cumhuriyet tarihinin kadim sorunlarından birisi olduğunu dillenirenleri,
- Irkçılık, milliyetçilik, ulusalcılık ve İslam düşmanlığının, devletin düşman yaratma, icat etme politikalarının vazgeçilmez eksenleri olduğunu kavrayanları,
- Cinsiyetçilik, homofobi ve transfobinin, nefret söylemi ve doğrudan şiddetle elele cinsel yönelimler ve kadınlar üzerinde toplumsal cinsiyetçi fikir ve uygulamaları yaygınlaştırmanın aracı olarak işlev gördüğünü savunanları,
- Nükleer enerji, termik santrallar, kentsel dönüşüm, HES'ler gibi, kısacası küresel kapitalizmin ve AKP'nin doğayı yıkım politikalarının derhal durdurulması gerektiğini düşünenleri bir araya getirebilir.
Sokakta, bir seçim kampanyasının aktivizmi temelinde harekete geçirebilir. Harekete geçmeye hazır binlerce insanı en etkili, en yaratıcı seçim kampanyasının politik odağında, politik bir güç hâline getirebilir.
Türkiye bir yandan 10 yıldan uzun bir süredir hükümet olan AKP'nin uygulamalarından kaynaklanan sorunlar, bir yandan cumhuriyetin kuruluşundan beri süregelen sorunlar, bir yandan kapitalizmin devraldığı, derinleştirdiği sorunlar ve en son olarak bir yandan da ulusalcı muhalefetin yarattığı sorunlarla boğuşuyor. Bu sorunların çözümü için, kendimizi de kentimizi de kendimiz yönteceğiz diyoruz. Başka bir dünya, başka bir Türkiye, özgürlükçü antikapitalist muhalefetin sokakta kitlesel bir örgütlenmeye ulaşmasıyla mümkün olacak. Sırrı Süreyya Önder'in adaylığı etrafında böyle bir kampanya örgütlenebilir. "Biz kimsenin %50'si, kimsenin %25'i değiliz, biz %99'uz" diyenleri, Sırrı Süreyya Önder etrafında yapılacak seçim kampanyasında aşağıdaki talepleri hep birlikte savunmaya çağırıyoruz:
- Bütün halkların hakları eşitlik temelinde tanınsın!
- Kürt halkına özgürlük! Abdullah Öcalan'a özgürlük! Barışa ve çözüme evet!
- Ermeni soykırımı tanınsın, devlet özür dilesin!
- Cemevlerinin statüsü tanınsın!
- Irkçılığa, milliyetçiliğe, ulusalcılığa ve İslam düşmanlığına hayır!
- Cinsiyetçiliğe, homofobiye ve transfobiye karşı birlikte mücadele edelim!
- Tüm nükleer santral kurma girişimleri, ihaleleri derhal sona erdirilsin!
- Kentsel dönüşüm maskesiyle kentlerin tüm dokusunun sermayenin ihtiyaçlarına göre değiştirilmesine hayır!
- HES inşaatları durdurulsun!
- Kömürlü termik santrallara hayır!
- Küresel ısınmayı durdurmak için yenilenebilir enerji istiyoruz.
- Askeri vesayetin tüm uzantıları lağvedilsin. Tüm darbeler, darbeciler ve işbirlikçileri yargılansın. Ergenekoncular ve Balyozcular yetmez! Özel Harp Dairesi ve Seferberlik Tetkik Kurulu dağıtılsın!
- Genelkurmay başkanlığı ve kuvvet komutanlıkları savunma bakanlığına bağlansın! Zorunlu askerlik kalksın!
- Asker tankına da polis TOMA'sına da hayır!
- Türcülüğe hayır!
- Tüm çalışanları toplu sözleşme, grev ve sendikal örgütlenme hakkı!
- 10 metreküpün altındaki su, ücretsiz olarak dağıtılsın.
- Parasız eğitim ve sağlık hizmeti istiyoruz.
- İnsanca yaşayacak asgari ücret, tüm çalışanlara iş güvenliği.
- Silaha, savaşa değil emekçiye bütçe
- Türkiye NATO üyeliğinden çıkmalıdır.
- Küresel kapitalizme karşı küresel direniş. Diktatörsüz, kralsız, generalsiz başka bir Ortadoğu mümkün!
-Sınırsız düşünce, ifade, örgütlenme ve gösteri özgürlüğü.
- Neo-liberalizme karşı antikapitalizm! Ulusalcılığa karşı halkların kardeşliği!
DSİP Eşsözcüsü Şenol Karakaş
