Devrim ve seçimler

MARKSİST.ORG
Tipografi
  • Daha Küçük Küçük Orta Büyük Daha Büyük
  • Varsayılan Helvetica Segoe Georgia Times

Dünya bir süredir bir dizi seçime kilitlenmiş durumda. Doğan Tarkan, yarın Yunanistan ve Mısır'da gerçekleşecek seçimleri yorumlarken, sandık ve sokak, kitlelerin bilinci ve siyasi alternatifleri değerlendiriyor:

Dünyada ve Türkiye'de Ortadoğu devrimlerini küçümseyen, ABD'nin bölgeyi yeniden şekillendirmesi olarak gören, ABD'nin 40 yıllık diktatörlerin yerine Müslüman Kardeşleri başa geçirdiğini söyleyenler ayağa kalktı. 'İşte gördünüz her yerde Müslüman Kardeşler kazanıyor' demeye başladılar.

Sonra Avrupa'daki seçimler geldi. Fransa'da başkanlık seçimleri yapıldı. İlk turda Sosyalist Parti adayı Hollande ve Sarkozy ilk iki sırayı aldı. Faşist Le Pen ürkütücü yükseklikte oy kazandı, Sol Cephe'nin adayı önemli bir güç olduğunu kanıtladı. İkinci turda François Hollande kazandı ve Sarkozy ile birlikte kesinti programı destekleyenler ilk büyük darbeyi yedi.

Bu arada Almanya'da bazı eyaletlerde seçimler yapıldı. Hıristiyan Demokrat, Hür Demokrat ittifakı her yerde oy kaybetti. SPD, Yeşiller ve yeni ortaya çıkan Korsan parti oy kazandı. Kesinti programı savunucuları Almanya'da da yenilgiye uğruyorlardı.

Sonra sahneye iki önemli yeni seçim girdi. Mısır'da başkanlık seçimlerinin ilk turu ve Yunanistan seçimleri.

Dünya bir süre bu iki seçimi konuştu ve hala konuşuyor. Yarın her iki ülkede de seçimler var.

Tanklar parlamentoya çevrildi

msrMısır'da seçimlere büyük hileler karıştırıldı ve 12 adaydan Müslüman Kardeşler'in adayı Muhammed Mursi ve Mübarek döneminin son başbakanı, eski General Ahmed Şefik ikinci tura kalırken iki solcu aday ve devrimden yana tutum alan eski Müslüman Kardeşler adayı sırasıyla 3, 4 ve 5. oldu. Seçimlerin ikinci turuna giderken birlikte davranmaya başladı.

Mısır parlamento seçimlerine, Tunus ve Fas seçimlerine 'işte ABD'nin tercihi Müslüman Kardeşler kazandı' diye çığlık atanlar, Mısır Başkanlık seçimlerinde Mursi'nin birinci olmasına da aynı şekilde tepki gösterdi.

Bu arada bütün üyeleri Mübarek döneminde seçilmiş olan Mısır Anayasa Mahkemesi parlamento seçimlerinin yenilenmesi gerektiğine karar verdi. Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi (SKYK) parlamentoyu tanklarla çevirdi.

Ahmed Şefik ise bütün propagandasını laiklik üzerine kuruyor. Laikliği kendisinin savunduğunu söylüyor. Bizim Ergenekon ve onun yanı sıra koşturan ulusalcı sosyalistlere çok benzeyen bir durum var ortada.

SYRİZA birinci parti olabilir

Yunanistan seçimleri dünyanın hiç değilse Avrupa'nın çok daha yoğun ilgisini çekti. Fransa ve Almanya'da olduğu gibi Yunanistan'da da kemer sıkma politikalarını destekleyen partiler ağır yenilgiye uğradı.

İki partili sitemin partilerinden, Yeni Demokrasi birinci oldu ama büyük oy kayıpları yaşadı. Sağ sosyal demokrat PASOK ise ancak üçüncü olabildi ve daha fazla oy kaybına uğradı. Seçimlerde ikinci sırayı alan SYRİZA üçüncü olurken büyük oy patlaması yaşadı. Devrimci sosyalistlerin örgütlenmesi olan ANTARSYA ise oylarını 3'e katladı.

Yunan seçimlerinden faşist Altın Şafak adlı örgütte oylarını büyük ölçüde arttırarak çıktı.

Hiç bir parti hükümet kuramadığı için yarın Yunanistan da seçimler yenileniyor. Syriza'nın birinci olması ihtimali yüksek.

SYRİZA kazanır ve hükümet kurmayı başarırsa Yunanistan ve onunla birlikte tüm Avrupa yeni bir döneme girecek. SYRİZA kemer sıkma politikalarına, avroda kalmaya karşı. Programı çok radikal değil ama bir geçiş programını andırıyor. SYRİZA kazanırsa Avrupa'da kriz yeni bir boyuta ulaşacak ve bütün Avrupa işçi sınıfı için yeni bir dönem başlayacak. Yok, SYRİZA hükümet kuramaz ama kemer sıkma politikaları uygulayacak bir hükümete şu ya da bu biçimde destek verirse, Yunanistan eninde sonunda avrodan çıkacak, kriz gene derinleşecek ama avrodan çıkıştan karlı çıkacak olan faşistler olacak.

Fransa'da saflaşma

Geçen hafta ise Fransa parlamento seçimlerinin ilk turu yapıldı. Sosyalist parti ile sağcı UMP yaklaşık eşit oy aldı. Ama ikinci turda Sosyalist Parti çoğunluğu kazanacak. Kemer sıkma politikaları savunanlar bir kere daha yenildi. Faşist Ulusal Cephe ise başkanlık seçimlerinde aldığı oydan çok daha azını aldı. Aynı şekilde Sol Cephe'nin oyları da geriledi.

Fransızlar Sosyalist Parti ile UMP arasında cepheleşti. Ancak Yunanistan da olduğu gibi Sosyalist Parti kesinti programlarını uygulamaya başlarsa ve Sol Cephe buna karşı sessiz kalır ya da desteklerse bundan kazançlı çıkacak olan Ulusal Cephe, yani faşistler olur.

Mısır'ın Kemalistleri: Mübarekçiler

Yarın yapılacak olan Mısır seçimleri için ülke dışında yaşayanların oyları belli olmaya başladı. Kamuoyu yoklamaları Müslüman Kardeşler adayının büyük farkla kazanacağını gösteriyor ama bu seçimlere ne ölçüde hile karışacağına bağlı. Şefik'in de şansı yüksek. Ülke dışından gelen oyların bir ilginç yanı var. İsrail'de yaşayan Mısırlıların hemen hepsi Şefik'e oy vermiş!

Yüksek Askeri Konsey'in ve Anayasa Mahkemesi'nin kararı, 'ABD laik yönetimleri yıkıp yerine ılımlı İslam'ı getiriyor' diyerek Arap devrimlerini küçümseyenlere iyi bir yanıt. Görüldüğü gibi Mısır'ın "Kemalistleri" (orada Mübarekçiler deniyor) dişleriyle, tırnaklarıyla direniyorlar ve batılı ülkelerin Müslüman kardeşleri değil, Mübarekçileri desteklediği çok açık. Ama kazanan Müslüman Kardeşler olursa onu da desteklerler. Bundan şüphe etmemek gerekir.

Sorunlar seçimlerle bitmiyor. Mısır devrimi şimdi bir karşı devrimle karşı karşıya. Öte yanda Tahrir bu defa sessiz. Büyük yığınlar biraz şaşkın ve yorgun. Devrimciler, sosyalistler ise mücadelede kararlı. "Kazandıklarımızı geri vermeyeceğiz, devrimi tamamlayacağız" diyorlar. Yani seçimlerden sonra yeni bir mücadele dalgası olacak. Belki hemen, belki bir süre sonra.

Yunanistan'da asıl mücadele şimdi başlayacak

Yunanistan'da da asıl mücadele seçimlerden sonra başlayacak. İki yılda 17 kez genel greve çıkan Yunan işçi sınıfı kemer sıkma politikalarını nereden gelirse gelsin kabul etmeyecek, direnecek. Yunanistan büyük bir mücadele alanı olacak. Yok eğer SYRİZA kazanır ve kemer sıkma politikalarını uygulamaz, borçları reddeder, kesinti programı anlaşmalarını kabul etmez, avrodan çıkarsa yepyeni olasılıklar hem Yunan hem de bütün Avrupa işçi sınıfının önünde açılacak. İspanya işçi sınıfı tetikte bekliyor. İrlanda, Portekiz, İtalya sırada. Ve dalga büyüyecektir.

Sandık ve sokak

Seçimler hem çok önemli. Büyük bir kamuoyu araştırması. Oy vermeyenleri, sol, sağ ve faşist güçleri sayabiliyoruz. Kesintiden yana olanlar, karşı çıkanlar. Sınıflar, herkesin gücü ortaya çıkıyor. Ama sokak gene de belirleyici.

Mısır'da, Tunus ve diğer Arap ülkelerinde seçim olabiliyorsa sokağın mücadele sayesinde. Yunanistan'da kesinti yanlıları hezimete uğruyorsa, Fransa'da Sarkozy devrilip gidiyorsa bu sokaktaki mücadelenin ürünü. Devrim sandık başında değil, fabrikada, işyerinde başlayıp sokağa çıkınca gerçekleşebiliyor.

1968'de Fransa'da genel grev Komünist Partisi'nin ihaneti ile bittiğinde, ülke dışına kaçan de Gaulle geri dönüp seçimlere gittiğinde ilginç bir sonuç çıktı. Devrimin eşiğine gelen Fransa'da seçimleri sağ kazandı.

Benzer gelişmeler dünyanın birçok yerinde birçok defa yaşandı. Egemenler sokaktaki mücadelenin yükselmesi sırasında fırsat bulup seçim yapabiliyorsa normale dönme şansını kazanıyorlar. Sokaktaki mücadele ile seçimlerde sandık başında oy verme ruhu arasında büyük fark var. Sokağa çıkanların bir kısmı sandığa dahi gitmiyor, sokaktan kaçan, sokaktan korkanların hemen hepsi sandığa koşuyor, sokakta mücadele eden, radikal talepleri dile getirenlerin bir kısmı reformlarla yetinebiliyor ve devrimcilere değil reformistlere oy veriyor.

Seçimler çok önemli göstergeler. Seçimlerden çok şey öğrenmek mümkün ama asıl önemli olan sokak ve mücadele.

SON SAYI