Mısır'da günlerdir süren protestoların, yaşanan çatışmaların ve ölümlerin ardından Cumhurbaşkanı Mursi, muhalefeti "diyalog kurmaya" çağırdı. DSİP'in Mısır'daki kardeş örgütü Devrimci Sosyalistler'e göre, Mursi'nin meydanları dolduran kitlelere verdiği cevaplar, Mübarek'in toplumsal mücadele dalgalarına karşı takındığı tavrı hatırlatıyor.
DSİP'in de bir parçası olduğu Uluslararası Sosyalist Akım, 14 Kasım'da Avrupa'nın güneyindeki bir dizi ülkede gerçekleşecek genel grevler üzerine bir açıklama yaptı:
"Yunanistan, İtalya, Portekiz, İspanya devleti, Kıbrıs ve Malta’daki sendikaların, Avrupa çapında kemer sıkma politikalarına karşı eylem günü kapsamında bir günlük genel grev çağrısı yapmaları eşi benzeri görülmemiş bir şey.
Bu durum, geride bıraktığımız iki yılda tüm Avrupa’da kesintilere ve işçilerin haklarına yapılan saldırılara karşı gelişen kitlesel direnişleri birleştirmek için muhteşem bir fırsat sunuyor. Bu, aynı zamanda, tabandaki sendika üyelerinin kendi liderlerine, direnişe ivme kazandırmaları yönünde basınç yaptıklarını gösteriyor.
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), eylül ayında yayınladıkları bir bildiriyle tüm ilerici güçleri Suriye'deki halk ayaklanmasını ve Suriye'deki sosyalistleri desteklemeye çağıran Suriye Devrimci Solu'na dayanışma dileklerini bir mesajla ifade etti.
DSİP'in Mısır'daki kardeş örgütü Devrimci Sosyalistler, yaklaşmakta olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu öncesinde, adaylar karşısındaki tutumlarını ve devrimin çıkarlarının nasıl savunulması gerektiği üzerine görüşlerini açıklayan bir bildiri yayınladı.
Yaklaşık 30 polis DSİP’in Yunanistan'daki kardeş Örgütü Sosyalist İşçi Partisi’nin (SEK) Atina’daki merkez bürosunu basmaya çalıştı.
Bir grup faşist de ırkçı sloganlar atarak ve binanın kapısını tekmeleyerek polisi desteklediler.
SEK üyeleri hızla medyaya ve diğer sol örgütlere haber verdiler. Kamuoyundan gelen basınç polisin geri çekilmesine neden oldu.
Polis bir süre daha bölgede kaldı ama kamuoyu baskısının artması ile tamamen geri çekildi.
Polis baskını SEK’in çıkardığı İşçi Dayanışması gazetesinin bir muhabirinin bir polis kontrol noktasının fotoğraflarını çekmesinden sonra başladı.
DSİP'in Yunanistan'daki kardeş örgütü Sosyalist İşçi Partisi'nin (SEK) ve antikapitalist sol cephe ANTARSYA'nın üyesi Panos Garganas, Yunanistan'ın Avro Bölgesi'nden çıkışı üzerine sürdürülen tartışmaları, Syriza'nın yapısını ve AB-IMF politikalarına nasıl baktığını ve neo-nazilerin yükselişini değerlendirdi.
- Yunanistan Avro'dan çıkarsa ne olur?
PASOK ve Yeni Demokrasi Partileri "felaket olur" diyorlar.
Oysa böyle bir şey, Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Komisyonu'nun dayattığı kemer sıkma politikasının kırılması olacak.
Devrimin birinci yıldönümünde Mısır'da bulunan Socialist Worker (Sosyalist İşçi) gazetesinden Judith Orr, DSİP'in Mısır'daki kardeş örgütü Devrimci Sosyalistler'in gazetesinin editörü Muhammed ile konuştu...
Devrimci Sosyalistler, Mısır Devrimi'nde etkileri büyüklüklerinin kat be kat önüne geçen bir öneme sahipler. Onları Tahrir Meydanı'ndaki büfelerde ya da megafonla gazete satarken görebilirsiniz. Kahire civarında duvarlardaki pek çok grafitide, onların sloganları ve internet siteleri görülüyor.
Kasım ayında sokaklardaki kitlesel mücadele yeniden canlanırken, Devrimci Sosyalistler savaşımın öncü güçlerinden biri olarak görülüyorlardı. Kırmızı kasketleri, herkes tarafından biliniyordu. Üye sayıları o zamandan beri, çığ gibi büyüdü.
Mübarek'in devrilişinin birinci yıldönümünde Askeri Konsey'e karşı büyük gösterilerin gerçekleşmesi beklenirken, İskenderiye'deki bir gösteriye katılan Devrimci Sosyalistler'e askeri polisle işbirliği yapan bir grup silahlı faşist saldırdı. Saldırı sonrası gözaltına alınan devrimci sosyalist Sameh Naguib'in bir süre sonra serbest bırakıldığı belirtiliyor.
İşçi avukatı Haitham Mohammedein, insan hakları avukatı Ahmed Mamdouh ve Amerikan Üniversitesi'nde sosyoloji profesörü olan Sameh Naguib, İskenderiye'de katıldıkları bir gösteri sırasında saldırıya uğradı. DSİP'in Mısır'daki kardeş örgütü olan Devrimci Sosyalistler'in üyeleri, silahlı faşistlerin askeri polisle işbirliği yapması sonucu fiziksel saldırıya uğradı. Naguib olaydan sonra gözaltına alınarak bölgedeki Ras al Tin kışlasında yer alan askeri yönetimin karakolunda bir süre tutuldu.
