Hükümet bir kez daha 1 Mayıs'ın işçilerin değil kendisinin istediği yerde kutlanmasını istiyor.

Memur-Sen'in Taksim başvurusu reddedildi. DİSK, KESK, TTB ve TMMOB'a da izin verilmiyor.

"Güvenlik" tartışması, Taksim'de 2010, 2011 ve 2012 yılında yapılan 1 Mayıs gösterileriyle çoktan sona erdi. Polis karışmadığında hiçbir çatışma çıkmadı. "Provokasyon" edebiyatı boşa çıktı.

AB-Türkiye arasındaki ‘geri gönderme’ anlaşmasının sonucu olarak Midilli ve Sakız adalarından sınır dışı edilen ilk mülteci grubu, 4 Nisan’da Dikili limanına getirildi.

AKP, "Kayserili pazarlığı" sonucunda AB ile ırkçı bir ittifak kurdu. AKP'nin Türkiye'sinde mültecilerin şartları o kadar kötü ki, Yunanistan'da göçmenler Türkiye'ye dönmemek için eylemler yapıyor ve olanca güçleriyle mücadele ediyorlar.

Barış İçin Akademisyenler bildirisinin imzacılarından üçü, Muzaffer Kaya, Esra Mungan ve Kıvanç Ersoy hakkında tutuklama kararı çıktı. Chris Stephenson ise meslektaşlarına destek olmak için Çağlayan'da bulunduğu sırada, çantasından HDP'nin Newroz davetiyesi çıktığı için gözaltında tutuluyor.

Devlet, Kürt halkına yönelik savaşta denenmiş ve başarısız olmuş yöntemleri uygulamaya devam ediyor.

Ankara'da yaşanan bombalı saldırıda şu ana kadar en az 37 kişi hayatını kaybetti, 100 kişiden fazlası yaralı. Kuşkusuz, saldırıyı gerçekleştirenler, barışa ve halka düşmanlık yapıyorlar. Hükümetin sorumlusu olduğu iklimi, barış duygusunun gelişmesini engellemek için derinleştirmekte hiçbir sakınca görmüyorlar. Şehrin göbeğinde, emekçilerin kullandığı dolmuş ve otobüs duraklarında sivil insanlara saldırmakla IŞİD’in 10 Ekim’de Ankara eylemine yaptığı saldırı arasında hiçbir fark yok.

AKP hükümeti, son aylarda yürüttüğü savaş politikalarına paralel bir şekilde, basın üzerindeki baskıları da iyiden iyiye arttırdı.

Türkiye’de basın hiçbir zaman özgür olmadı. Kürt sorununda gerçekleri anlatmaya çalışanlar, Türk milliyetçiliğine karşı duranlar tutuklamalarla, sansürle ve hatta infazlarla karşı karşıya kaldılar.

Ancak genellikle sosyalistleri ve Kürtleri hedef alan bu baskılar, son dönemde boyut değiştirdi.

AKP, Suriye’deki savaşa daha fazla müdahil olmak için can atıyor.

Türkiye, Suudi Arabistan ile ortak hareket ederek “IŞİD’e karşı mücadele” adı altında Suriye’ye kara harekâtı yapılması gerektiğini savunuyor. Eğer Türkiye'nin müteffiki ABD ve Rusya arasındaki Münih anlaşması Türkiye devleti/hükümeti için anlamlı ise, Suudi Arabistan'la girişmeyi düşündüğü harekât, var olan felaketin büyümesinden, yeni felaketlere yol açmaktan, çatışmanın genelleşmesinden başka bir işe yaramaz.

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin imza kampanyası, hükümetin gerçeklerin duyulmasından, barış sesinin yükselmesinden ne kadar korktuğunu bir kere daha gösterdi. Anaakım medyada duymazdan gelinen çığlığı “çocuklar ölmesin” diyerek dile getiren Ayşe öğretmenin sesi, “bu suça ortak olmayacağız” diyen akademisyenlerin sesiyle birleşti.

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, bir basın açıklamasının sonunda silahlı saldırıya uğrayarak aramızdan alındı.

Haziran'da Diyarbakır'daki HDP mitinginde yaşanan patlama, Suruç'ta Kobanê'ye dayanışmak isteyenlere saldırı, 10 Ekim barış mitingi katliamı ve şimdi de Tahir Elçi...

Barış isteyenler öldürülüyor.

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın aracının kurşunlandığı ortaya çıktı.

Kürt hareketinin son dönemde öne çıkan figürlerinden Demirtaş'a yönelik uzunca bir süredir yürütülen linç kampanyası, bir süredir suikast tehditleriyle yeni bir boyuta sıçramıştı.

Derin veya sığ hangi unsurların harekete geçtiğini uzun uzadıya aramaya gerek yok.

Bu olay, AKP hükümetinin uzunca bir süredir yürüttüğü Kürt politikasının ve Mehmet Ağar'dan Sedat Peker'e bir dizi isimle kurduğu kirli ittifakların sonucudur.

G-20 liderleri, 2015 yılında dönem başkanlığını üstlenen Türkiye'nin ev sahipliğinde, 15-16 Kasım tarihlerinde Antalya'nın Belek ilçesinde toplanacak.

Gezi direnişi başta olmak üzere kendisine yönelik her türlü muhalefeti "üst akıl" adı altında bir emperyalist komplo gibi göstermek isteyen AKP liderleri, dünyayı milyarlarca yoksul insan için yaşanmaz bir hâle getiren "üst akıl" ile, küresel elitlerle buluşacak.

SON SAYI