DSİP'in de içinde yer aldığı Suriye Halkının Yanındayız Platformu'nun çağrısıyla bugün saat 15:00'te Harbiye Ordu Evi önünde bir araya gelen aktivistler, yoğun yağmur altında Teşvikiye'deki Suriye Konsolosluğu'nun önüne yürüdüler. Oldukça coşkulu geçen eylemde Türkçe ve Arapça sloganlar atılarak Suriye'de diktatör Esad'a karşı direnenlere destek verildi, Türkiye'ye kaçan sığınmacılarla dayanışıldı.
Eylemde "Katil Esad", "Suriyeli sığınmacılar kardeşimizdir", "Gazze, Humus, Roboski, yaşasın halkların kardeşliği" dövizleri, Suriye muhalefeti bayrağının yanı sıra barış bayrakları taşındı.
Yoğun yağmur altında gerçekleştirilen eylemde, aktivistler, Arap Baharı'nın ana sloganı olan "Halk düzenin değişmesini istiyor! The people want to bring down the regime! الشعب يريد إسقاط النظام" ve "Suriyeli sığınmacılar kardeşimizdir" yazılı pankartların arkasında yürüdüler.
Harbiye'den Teşvikiye'ye yapılan yürüyüşte "Katil Esad, Suriye'den defol", "Esad devrilecek", "İntifada kazanacak", "Suriyeli göçmenler kardeşimizdir", "Gel sen de haykır, diktatöre hayır", "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganları atıldı; Gazze'nin yanı sıra Ortadoğu'da halkların ayaklandığı ülkeler tek tek sayılarak buralardaki direnişler selamlandı. Eylemde ayrıca Arapça olarak "Ey kıymetli vatanımız, halkın özgürlük istiyor", "Yaşasın Halep, yaşasın Özgür Ordu, yaşasın Humus, yaşasın İdlip..." ve "Ash-shab yurid isqat an-nizam (Halk düzenin değişmesini istiyor)" sloganları atıldı.
Suriye Devrimi'yle dayanışan aktivistler adına basın açıklamasını Aslı Aydıntaşbaş okurken, eyleme destek veren kurumların sözcüleri de konuşmalar yaptılar. Okunan basın açıklaması şöyleydi:
"Biz hepimiz, diğer çocuklar için kaygılanan çocuklarız" demişti Rachel Corrie. Bizler de Rachel'in kaygısını paylaşıyor, kardeşlerimiz için kaygılanıyoruz.
Dün Tunus'ta, Yemen'de, Libya'da, Mısır'da, Bahreyn'de... Bugün Ürdün'de, Kuveyt'te ve Suriye'de özgürlükleri için, diktatörlere, krallara ve zulme karşı ayaklanan kardeşlerimizin yanında olduğumuzu beyan ediyoruz.
Mart 2011'de reform umuduyla sokaklara çıkıp barışçıl gösterilerde bulunan Suriye halkına, diktatör Esad ve çeteleri tarafından, daha ilk günden silahla karşılık verildi. Buna rağmen gösterilerini aylarca barışçıl olarak sürdüren Suriye halkına rejimin verdiği cevap ise daha çok yıkım ve katliam oldu. Bugün sınırlarımızın hemen ötesinde on binlerce Suriyeli ölümle yüz yüze! Kadim şehirler bombalanıyor, hastaneler, fırınlar yerle bir ediliyor, çocuklar ölüyor ama Suriyeliler'in yalnız ve onurlu başkaldırısı devam ediyor. Artık rejimin devrilmesi talebiyle yoluna devam eden Suriye halkının direnişini destekliyoruz!
Esad'ın katliamlarından ve bombardımanlarından kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelileri kardeşimiz olarak görüyoruz. Sığınmacılara karşı ırkçılık temelinde yürütülen kampanyalara 'HAYIR' diyoruz. Ağır kış şartlarında Türkiye sınırında bekleyen binlerce sığınmacı için sınırların açılmasını istiyoruz.
Bizler Suriye'nin kaderini Suriye halkının belirlemesini istiyoruz. Suriye'de tüm ezilen halkların, tüm dini grupların kendi kaderini özgürce belirlemesi için rejime karşı uluslararası dayanışmanın önemini biliyoruz. Demokrasi bizler için bir haksa, dünyanın aynı hakkı Suriyelilere de tanıması gerekiyor.
İdeolojimiz, inancımız, önceliklerimiz her ne olursa olsun, bu acil ve insani bir yardım çağrısıdır! Sizleri bu katliama ve zulme 'DUR' demeye, ezilen, işkence edilen, açlıkla, sefaletle ve ağır bombardımanlar ile sindirilmeye çalışılan Suriye halkıyla dayanışmaya çağırıyoruz.
Katil Esad ve katliamcıları bilmelidir ki; Suriye halkı yalnız değildir!
Suriye Halkının Yanındayız Platformu
www.15Mart.org
