Uzun zamandır LGBTİ+’lara yönelik sürdürülen nefret kampanyası, 17 Eylül’de İstanbul’da düzenlenmesi planlanan LGBTİ+fobik nefret yürüyüşüne çağrı yapan kamu spotunun medya kanallarında yayınlanmasıyla birlikte ivme kazandı.

Sistematik şekilde işleyen bir sürecin parçası olarak, 6-7 Eylül 1955'te yalan, nefret ve ırkçı bir kampanya ile başlayan, Rum, Ermeni ve Yahudi toplumuna yönelik pogromdan zarar görenlerin ve hayatını kaybedenlerin acılarını halen derinden hissediyoruz. 

Asgari ücrete, memur ve emekli maaşlarına yapılan artış bir gecede geri alındı. İktidarın KDV oranını ve  yükseltmesi sonucu ürünlerde zam dalgası başladı.

Akdeniz’de yaşananlar cinayettir! Devletlerin göçmen politikaları öldürmeye devam ediyor. Libya’dan yola çıkarak İtalya’ya ulaşmaya çalışan mülteci teknesinin Yunanistan açıklarında alabora olması sonucu yüzlerce göçmen Akdeniz’in sularında boğularak öldü.

LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemleri ve örgütlerinin kapatılacağı tehdidi sadece LGBTİ+'ların sorunu değildir. Bu, temel hak ve özgürlükleri savunan herkesin sorunudur.

SON SAYI